Dil Seçimi

ATLILARIN SEYİR DEFTERİ

Hasan EJDERHA


Alanur Hüma Göktürkbala’ya


Can çekişiyorum
canımı çekiyorum çekiştirenden
benden yana uçan kuşlara gülümsemeliyim
giydiğin kuş sarısı elbiselerin hatırına
yarına kalacak sevgiler devşirmeliyim
deliyim diye bana aldırış etmeyenlere
boş yere hayıflanmaktansa
basa basa üstüne, keyfini çıkarmalıyım.

Nerdeyse aşk, ben ordayım
her daim açıp duyargalarımı göklere
ve yere ve denize ve dağlara
kapkara bulutlara aldırmadan
arkamdan dökülüp gelen iri damlalara inat
bir muhabbet ovasına yayılmalıyım.
kurak geçse de her yılım hatta ayım
biliyorum, payım ne ise göklerden alırım



Kalk doğrul
yoğur hamurunu, şeklini alıncaya kadar
sür atını menzile varıncaya kadar
soylusun sen, sürsün savaşın ölünceye kadar
kar yağınca yok olmaz tohum
yerin altında da bir yer var
serdar olan yiğitler kadar, anaları kadar
göklere kalkan eller var.
gün olur dosta gider atlılar
yolda kalanlar bile dosta varırlar

Yola giden atlıların seyir defterini okudum
sayrılar evinde Alanur’un kilimin dokudum
yedi düvelin ordusundan Doğan beyi ben korudum
yürümeliyim, biliyorum rüyadan yoruldum
yürü şimdi sen yürü Alanur
çelme takmanın günü gelecek zamana
şimdi kuşların, uçurtmaların hayalini kur


uçsun kuşlar uçurtmalar yorulsun
gelince günü her yiğit her yerden doğrulsun.

Hiç yorum yok: