Dil Seçimi

BABAM YOK BENİM TEYZE-Hikâye

Hasan EJDERHA      
          Okulu öğretmene kızıp bıraktım. İyi yazamıyordum; çizgileri bile doğru çekemiyordum. “Evde annen baban biraz çalıştırsın seni” dedi öğretmen. Zaten ben hiç doğru çizgi çekemedim. Aslında topu da iyi oynayamıyorum. Karın üstünde kayacak çantam bile yok; ben de okulu bıraktım.
       
       Bana hep kızıyorlar. Çuvalımla bu otobüs durağında dinlenmeme izin vermiyorlar.
 
       Sırtımdaki çuvala mı şaşırdın? Bu çuvala topladığım ekmekleri koyuyorum. Babam yok benim teyze. Kardeş desen en küçüklerinden hem de dört tane. Çöpten topladığım bütün ekmekleri hemencecik yiyip bitiriyorlar, sabah erkenden çöpe gitmem gerekiyor.
 
       Babam yok benim teyze. Ama ”iyi adamdı baban demişti, ninem ölmeden.” Benim babam aslında iyi adamdı teyze. Vallaha yalan söylemiyorum. Hem ben hiç yalan söylemem, inanmıyorsan bizim muhtara sor. O da tanırmış babamı. Annemin cenazesinde söyledi.


       Annem geçen sene öldü teyze. Babamı hiç görmedim. Olsaydı babam, ne yaramazlık yapardım, ne de derslerime çalışmamazlık ederdim. Onu her akşam kapıda beklerdim. Kızıyorum şu komşunun oğlu Murat’a hiç babasını beklemiyor kapıda. Babası bakkala sigara almaya bile beni gönderiyor. O iyi çocuk değil herhalde teyze. Yoksa neden bakkala kendisi gidip babasının sigarasını almasın. Benim babam olsaydı, elimi koyardım babamın elinin içine, yarıştırırdım ellerimizi. Çünkü benim elim şimdiden kocaman. Hatta Murat’ın babasının elinden bile kocaman. Benim babamın eli daha kocamandı herhalde değil mi teyze.

Top oynayan çocuklar ne derse desin hiç kızmıyorum, benim babam yok teyze.


       “Kanadın kırık gibi yürüyorsun oğlum” dedi geçende Murat. Dur yürüyeyim de bak teyze; ben yamuk mu yürüyorum. Kanadım yok ki benim kırılsın. Belki de haklı Murat biliyor musun teyze. Çuval olmasa da sırtımda, çuval varmış gibi yürüdüğümü ben de fark ettim birkaç kere. Ama çuval da çok ağır oluyor be teyze. Ne bulursam dolduruyorum. Çöpten alıp, başıma koyup öptükten sonra; atılmaz ki ekmek. Çöpte çok ekmek var teyze, marul da var, domates de, konserve de. Sağ olsun atanlar değil mi teyze. Kardeşlerim aç kalırdı yoksa.

       Benim babam yok teyze.


       Babam iyi adammış, herkes öyle söylüyor teyze. Çocuklar beni gösterip “bunun babası yok” dedikleri zamanlardaki gibi çok üzülmüyorum, babamın olmadığını ben düşününce. Ama birisi dedi mi “bunun babası yok” diye; o zaman babam gerçekten yok oluyor. Aslında babam yok bunu biliyorum, ama başkası dedi mi “bunun babası yok” diye, babam yoktan daha yok oluyor teyze.


       Bir kamyonun arkasında ne yazıyordu biliyor musun teyze. “Babam sağ olsun” Ama ben hiç kamyon almayacağım büyüyünce. Babamı yazamam ki kamyonuma. En iyisi kamyon almamak değil mi teyze. Ama şu ileride, çöpünden marul topladığım market var ya, orayı çok seviyorum. “Kardeşler Market” Ama market açarsam, kardeşler market yazabilirim değil mi teyze.
 
Babam yazamam, babam yok ki benim teyze.