Gözler kan çanağı; kırmızı, toprağa düşen yağmur.
Mağrur yüreğinden sevdalar, dualar siner nefesine.
Umulanın tersine, altına bulaşmadı, bulaşmaz ki çamur.
Mahmur sabahlardan ağır yükler bindi soylu ensesine.
Nesine güveneyim feleğin; dekor mu ki tespih, duvarda.
Din hangi varda? Ve soruldu: Gönül hangi fikre hovarda?
Nârâ atınca gökler, çiftçiler yağmur bekleyip durdular.
Oysa gelmedi bereket, fikre hovardalıklarını unuttular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder